Araştırma: Mürekkep balığı ile insan beyninin gelişim süreci aynı
Ben Turner
Bilim adamları, büyüyen bir kalamarın gözlerinin içindeki sınır hücrelerinin birbirleriyle nasıl bağlantı kurduğunu gözlemleyerek, dikkate değer bir gizemi çözdüler; Kafadanbacaklıların beyinleri de bizimkiyle aynı şekilde gelişmek için bağımsız olarak gelişti. Uzun yüzgeçli kalamar (Doryteuthis pealeii) embriyolarının retinalarına yöneltilmiş yüksek çözünürlüklü kameralar aracılığıyla yapılan keşif, 500 milyon yıl önceki farklı evrimsel süreçlerimize rağmen, karmaşık beyinlerin ve sınır sistemlerinin oluşumunun temel planının ortaya çıktığını ortaya koyuyor. çok çeşitli türlerde aynı olabilir.
BEKLENMEYEN BİR KEŞİF
Ahtapot ve kalamarın da içinde bulunduğu bir deniz hayvanları sınıfı olan ‘kafadanbacaklıların’ zekası, uzun zamandır biyologlar arasında hayranlık konusu olmuştur. Çoğu omurgasızın aksine, bu hayvanların olağanüstü hafızaları vardır; sorunları çözmek için araçlar kullanırlar; kamuflajda mükemmeldirler; meraklı, sıkılmış ve hatta şakacı bir alayla çevrelerine tepki verirler; ve uyurken ciltlerinde parıldayan renk dalgalanmaları herhangi bir belirtiyse, sanrılı olabilirler.
Şimdi, 5 Aralık 2022’de Current Biology’de yayınlanan bu son araştırma, Dünya’da var olan gelişmiş zeka formülünün en azından önemli bölümlerinin bozulmadan kaldığını savunuyor.
Harvard Üniversitesi’nde moleküler biyolog ve çalışmanın kıdemli yazarı Kristen Koenig, “Bulduğumuz sonuçlar şaşırtıcıydı; çünkü omurgalılardaki sinir sisteminin evrimi hakkındaki bilgilerimizin çoğunun uzun süredir bu soya özgü olduğu düşünülüyordu” diyor. “Sürecin çok benzer olduğunu gözlemleyerek vardığımız önerme, bu iki soyun birbirinden bağımsız olarak çok büyük sinir sistemlerini aynı mekanizmalarla üreterek geliştirdikleridir. . Bu bulgu, hayvanların gelişim sırasında kullandıkları mekanizmaların -aletlerin- büyük sinir sistemlerini oluşturmak açısından önemli olabileceği anlamına geliyor.”
Bilim adamları, 10 dakikalık aralıklarla mikroskop kameralarından nasıl geliştiklerini sistematik olarak incelemeden önce kalamar embriyolarının gelişmekte olan beyinlerini incelemek için ‘nöral progenitör hücreler’ adı verilen belirli bir kök hücre türünü işaretlemek için floresan boyalar kullandılar. Kameralar, kalamarın içerdiği sınır dokusunun yaklaşık üçte ikisini oluşturan retinalara odaklandı.
ORTAK KALKINMA PLANI DEĞİŞMEDİ
Omurgalılarda görüldüğü gibi, araştırmacılar, mürekkep balıklarının ata hücrelerinin kendilerini, büyük, karmaşık bir dokunun gelişiminde paha biçilmez bir adım olarak ortaya çıkan uzun ve yoğun bir şekilde kümelenmiş bir yapı olan ‘psödostratifiye epitel’ adı verilen bir yapıya soktuğunu gözlemlediler. Araştırmacılar, bu yapının çekirdek boyutunun, organizasyonunun ve hareketlerinin omurgalılardaki nöral epitele çok benzediğini vurguluyor. Bu, uzak geçmişte omurgası olan hayvanların kendilerine özgü beyin ve gözler geliştirmelerine olanak sağlayan benzersiz bir özellik olarak görülen bir olgudur.
Bu, bilim adamlarının bizimle ortak nörolojik planlara sahip ‘kafadanbacaklıları’ (kafadanbacaklılar) ilk kez tanımlaması değil. Tıpkı insanlar gibi, ahtapotlar ve kalamarlar da sınır dokularında barındırılan çok çeşitli mikroRNA’lara (genlerin nasıl ifade edildiğini kontrol eden küçük moleküller) sahiptir. Araştırma grubu daha sonra mürekkep balığındaki farklı hücre tiplerinin doku büyüdükçe nasıl ve ne zaman ortaya çıktığını gözlemlemek ve bu süreci omurgalı embriyolarında gözlemlenenlerle karşılaştırmak istiyor. Büyüme planı aynıysa, muhtemelen zaman çizelgesi de aynı olabilir.
Koenig, “Bunun gibi araştırmalardan elde edilen en büyük çıkarımlardan biri, yaşamın çeşitliliğini incelemenin ne kadar değerli olduğudur” diyor. Bu sorular hakkında gerçekten konuşabilirsiniz.”
Yepyeni makale Live Science web sitesinden alınmıştır. (Çeviri: Tarkan Tufan)