Mehmet Şimşek, NTV’de gazeteci Ahmet Ergen’in konuğu oldu.
Bakan Şimşek katıldığı televizyon programında ekonominin yol haritası olan Orta Vadeli Program’da (OVP) program hedeflerine ulaşmak için hangi adımların atılacağını anlattı.
Bakan Şimşek, kendisine yöneltilen ilk soru üzerine yeni düzenlenen G-20 toplantısına da değinerek, küresel ekonomide yaşananları şöyle dile getirdi:
G-20 değerli bir platformdur. Birçok işbirliği alanında ortak çalışmalar yürütülüyor. Küresel ekonomiye baktığımızda büyümenin düşük olduğu bir dönemdeyiz. Düşük büyüme devam ederken küresel finansal koşullar zayıf kalmaya devam ediyor. Küresel ekonominin görünümü önceki dönemlere göre biraz daha zayıf. Savaş, güç ve gıda krizi var.
“OVP’de birinci öncelik enflasyonu tek haneye düşürmek”
OVP’ye değinen Bakan Şimşek, programın üç temel bileşeni olduğunu belirterek, bileşenleri tek tek şöyle açıkladı:
Bu geçişten sonra enflasyonla mücadele programının etkilerini daha güçlü göreceğiz. Enflasyonu tek haneye indirmeyi hedefliyoruz. Bu zor bir süreç ama mümkün. Geçmişte başardık, yine başaracağız.
“İkinci hedef bütçe disiplini”
İkinci hedefimiz ise mali disiplini sağlamaktır. Ülkemiz gerçekten de birçok alanda ilerleme kaydetti. Deprem, EYT gibi etkenlerden dolayı bütçede bir miktar bozulma var. Hedefimiz bütçe açığını yüzde 3’ün altına indirmek.
“Üçüncü hedef yapısal reformlardır”
Üçüncü öncelik ise yapısal reformların yapılmasıdır. Kazanımları kalıcı kılacak olan da bu yapısal reformlardır.
“En gerçekçi rakamları ortaya koyuyoruz”
Bakan Şimşek, reel ekonominin getirdiği gerçekçi iddialarla ilerleme kaydettiklerini belirterek eleştirilere yanıt verdi:
Mümkün olan en gerçekçi rakamları ortaya koyuyoruz. Kuruyu serbest bıraktık. Döviz kuru açıklandığında enflasyona geçiş yüksek kaldı. Beyin sarsıntısı yaralarını iyileştirmek en büyük önceliğimizdir. Vatandaş ve çalışanların enflasyona maruz kalmaması için yapılan fiyat artışları etkili oluyor. Dış kaynakların devamı ile döviz kurunda istikrar ve hedeflere ulaşılacağına inanıyorum. Kur hedefimiz yok. Hiçbir zaman bir hedefimiz olmadı. Kişi başına düşen milli gelir tahmin edilirken bir kurala dayalı olarak varsayımlarda bulunulur. Döviz kuru hesaplamaları makro verilere dayalı olarak yapılmaktadır.
“Enflasyon ve faizler 2024’ün ilk yarısında düşecek”
Enflasyonun düşmesiyle birlikte dünyada faizlerin düşmesi de konuşulacak. Gelecek yılın ilk yarısı ve ikinci yılı için farklı hedeflerimiz var.
Bakan Şimşek, döviz kuru, enflasyon ve yüksek geçişkenliğe ilişkin geleceğe yönelik öngörülerini aktardı. “Haziran ayında yurt içi talep yeniden dengelenecek. Altına olan talep azalacak. Zayıf kur ve yüksek enflasyon dönemi geride kalacak. Biz buna inanıyoruz.”dedi.
BAE ile ticaret
Uluslararası ilişkilere de değinen Bakan Şimşek, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ilgili ticarete de açıklık getirerek, şöyle konuştu: “Bu yıl 8,5 milyar dolarlık tahvil ihracatı gerçekleşecek. Bu yıl toplam 11,5 milyar dolarlık tahvil ihracatı gerçekleştirilecek. “Enerjide ikili anlaşma gündeme gelebilir.”söz konusu.
“Döviz korumalı mevduattan çıkış programı var”
Mehmet Şimşek, kendisine sorulan sorulara verdiği yanıtlarda, döviz korumalı mevduat (KKM) sisteminin nasıl devam edeceğine ilişkin gelişmelere göre hareket edeceğini belirtti.
KKM hakkında konuşmayı doğru bulmuyorum. Finansal istikrarın sağlanmasında büyük rol oynar. Bir stratejimiz var. KKM bir gerçek, çıkış için çerçevemiz var. Ancak şu aşamada açıklamak istemiyoruz. Merkez Bankasının bin bir amacı var. Bunu yavaş yavaş yapacağız. Bu noktada tüm mevduat sahiplerine güvence verilmesi gerekiyor.
Bakan Şimşek’in diğer konulara ilişkin açıklamaları şöyle:
“Enflasyona olduğu kadar bütçeye de kararlıyız”
Deprem etkisi ne kadar şiddetli olursa olsun tek seferlik bir etkidir. Yıl sonuna kadar vergi tahsilatını artıracağız. Verginin tabana yayılması için daha çok çalışacağız. Bu yılın sonunda açığın milli gelire oranı yüzde 3 olacak. Henüz tamamlanmamış etkinliklerin sonuçlarını programa yansıtmak istemedik. Biz bütçeye göre de enflasyona da kararlıyız.
Kredi kısıtlamasının nedeni
Enflasyonu tek haneye düşürmek istiyorsak kredileri de buna göre düzenlememiz lazım. Kredi harcamalarının hacmi yüzde 140’tır. Bu kadar yüksek bir rakamla enflasyonu tek haneye indiremezsiniz. Enflasyon tek haneli rakamlara düşecekse enflasyonun da onlarla dengelenmesi gerekiyor. Bu kadar yüksek kredi hacmiyle enflasyonu ve cari açığı kontrol altına alamazsınız. Taşıt kredilerinde açıkçası sınırlayıcı bir bakış açımız var. Vatandaş imkanı varsa ikinci ev, tatil evi alabilir ama bunu krediyle destekleyemeyiz. Ancak birinci el konut için kredi koşullarını değiştirmeyeceğiz.
DETAYLAR GELİYOR
